Coğrafyamız
Mısır’da ‘ekmek’ isyanları..
Mısır'daki beceriksiz askeri rejim “IMF”e olan borçların faturasını yoksul halka ödetiyor. General Sisi de önceki dönemlerde tanık olunduğu gibi IMF'in buyruklarına selam durarak 'kemer sıkma'politikasına geçti.
ABDULLAH MURADOÄžLU
Halkın boÄŸazını sıkan uygulamalardan birisi de yine ekmek fiyatlarına yapılan zamlardı. Halkın dörtte birinin yoksulluk sınırının altında, yarıya yakınının ise yoksulluk sınırında yaÅŸadığı Mısır iÅŸsizlik oranında dünya ülkeleri arasında beÅŸinci sırada. Nüfusun büyük kısmının gençlerden oluÅŸtuÄŸu ülkede “Genç iÅŸsizler”in oranı hayli yüksek. Mısır'da sefalet diz boyu ve yoksulluk had safhada olduÄŸundan “ekmek” hayati önem taşıyor.
“Arap Baharı”nın ardından Muhammed Mursi'nin 1 yıl kadar süren sivil yönetimi istisna tutulacak olursa, 1952'den bugüne kadar Mısır'da askeri rejim hakim. Generaller arasında üleÅŸtirilen ve yaygın bir aÄŸ teÅŸkil eden ordu ÅŸirketleriyse ekonomiyi tekelinde tutuyor. BaÅŸta ABD ve Suudi Arabistan olmak üzere ülkeye dışardan gelen yardımların kontrolü de keza generallerde. Her yıl 20 milyon tona yakın buÄŸday tüketen Mısır, buÄŸday ithalatında dünya ülkeleri arasında birinci sırada. Ãœlkede üretilen unun yüzde 70'iyse kamu sektöründen geliyor. Yani, 90 milyonluk Mısır halkının boÄŸazı askeri rejimin avuçlarının arasında.
2013'teki askeri darbeyle eski rejimi yeniden ihdas eden General Sisi'nin kemer sıkma politikası sebebiyle baÅŸta ekmek olmak üzere temel gıda ürünlerine yapılan zamlar halkı canından bezdirdi. Mısır parasının Dolar karşısında deÄŸer kaybetmesiyle birlikte un, pirinç, ÅŸeker gibi gıda ürünlerinin fiyatları yüzde 50'in çok çok üzerinde artış kaydetti. Ekmek zamları üzerine birçok ÅŸehirde halk sokaÄŸa dökülerek Hükümeti protesto etti. Askeri rejimi destekleyen basında da hükümete yönelik eleÅŸtiriler yer aldı. Ancak basın süratle ağız deÄŸiÅŸtirerek protestoların faturasını can derdinde olan “Müslüman KardeÅŸler”e çıkardı.
Aslında “Ekmek isyanları” Kuzey Afrika'nın askeri rejimlerle yönetilen birçok ülkesinin yakın tarihinde sıklıkla karşılaşılan bir durum. Mısır'da Enver Sedat döneminde, 1977'de çıkan “Ekmek Ä°syanları”nda 70'den fazla gösterici katledildi. 2008'de Hüsnü Mübarek döneminde gerçekleÅŸen ekmek zammı protestolarında da onlarca gösterici hayatını kaybetti.
Mısır'ın yanı sıra 1980'lerde Sudan, Tunus ve Cezayir'de de “ekmek isyanları” vuku bulmuÅŸtu. Protestocular “sadece ekmek istemiyoruz”sloganlarıyla 'temiz' ve 'adil bir yönetim' talep ettiklerini canları pahasına ilan etmiÅŸlerdi. Kuzey Afrika halklarının bu en tabii hak arayışları askeri rejimler tarafından hep kanlı ÅŸekilde bastırıldı. Keza “Arap Baharı” da 'karamsarlık', 'umutsuzluk' ve 'geleceÄŸe güvensizlik'ten bunalan genç kitlelerin 'sosyal adalet', 'hukukun üstünlüğü', 'istihdam', 'özgürlük' ve 'temiz yönetim' isteÄŸinin tabii bir sonucuydu. Bu son derece insani taleplerin nasıl boÄŸulduÄŸuna hep birlikte tanık olduk.
Sonuç olarak söylemek gerekirse, “dünya sistemi”ne egemen olan güçler, Arap halklarını sıkı ÅŸekilde kontrol etmeleri için askeri rejimlere desteklerini halen sürdürüyorlar. Son günlerde yeniden ekmek isyanlarına sahne olan Mısır'da General Sisi yönetimi de Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek'in izinden gidiyor. Ãœlkede ekonomi iflas etmiÅŸ durumda, devalüasyon ve enflasyon son otuz yılın en yüksek rakamlarına ulaÅŸtı. On binlerce muhalif ise hapislerde çürütülüyor. General Sisi için de “Ä°srail'in güvenliÄŸi” halkın refahı ve mutluluÄŸundan daha öncelikli. Askeri rejim bu sayede varlığını sürdürüyor. ABD bu yüzden Sisi'yi destekliyor.
Yeni Åžafak
Henüz yorum yapılmamış.